Kastamonu Üniversitesi: Bölgesel Kalkınmada Güçlü Bir Aktör, Fakat Yeterince Destekleniyor mu?
Kastamonu Üniversitesi, 2007 yılında kurulan genç üniversitelerden biri olarak, bölgesinde kalkınmaya katkı sağlayan önemli bir eğitim kurumu. Bu üniversite, eksikliklerine rağmen oldukça ileri faaliyetlerde bulunuyor, ancak kamuoyunda bu olumlu yönleri yeterince takdir edilmiyor. Kastamonu Üniversitesi’nin eksiklikleri konuşuluyor elbet; bu eleştiriler de gelişime katkı sağlar. Ancak bu eleştiriler, üniversitenin il ve iş dünyasından yeterli desteği görememesi gerçeğiyle değerlendirildiğinde eksik bir tablo oluşturuyor.
Kastamonu Üniversitesi’nin eksikliklerinin yanında, Avrupa ve dünya sıralamalarında istikrarlı bir yükseliş göstermesi, bazı alanlarda başarılı projeler üretmesi, bu genç üniversitenin bölgesel kalkınma için önemli bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu noktada, iş dünyasının üniversite ile ortak çalışmalara yönelik ilgisizliği de dikkat çekici. İş dünyasının, bölgenin tek üniversitesi olan Kastamonu Üniversitesi’ne destek sunmada yeterince hevesli olmaması, şehrin ekonomik ve sosyal kalkınmasını da sekteye uğratıyor. Üniversitenin bilgi ve proje üretim potansiyelini etkin iş birliği ile bölgeye aktaramamak, Kastamonu adına bir kayıp.
Sivil toplum kuruluşları da üniversiteye daha fazla destek vermeli ve üniversite ile iş dünyası arasında bir köprü rolü üstlenmelidir. Bir üniversite, bölge ekonomisinin güçlenmesi ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlaması adına hayati bir öneme sahiptir. Ancak bunun için sadece akademik kadronun çabası yetmez; şehirdeki tüm paydaşların desteği ve iş birliği şarttır.
Kastamonu Üniversitesi’nin başarılarını eleştirmek yerine, topyekûn bir destek hareketine girerek onunla birlikte gelişmenin yollarını aramak daha doğru bir yaklaşım olur. Nasıl ki bir lokantada tüm yemeklerin her damak tadına hitap etmesi beklenmezse, üniversitenin de tüm alanlarda aynı başarıyı göstermesi imkânsızdır. Türkiye’nin en başarılı üniversitelerine bakıldığında, birçok alanda mükemmel olmak yerine belirli alanlarda uzmanlaşmanın tercih edildiğini görmekteyiz. Kastamonu Üniversitesi’nin de bir alanda uzmanlaşarak diğer alanlardaki eksikliklerini azaltması, hem ulusal hem uluslararası düzeyde güçlü bir konuma ulaşmasını sağlayacaktır.
Bu yazı dizisinde üniversitemizin eksikliklerini ve üstünlüklerini değerlendirirken, iş dünyasının ve sivil toplumun üniversiteye verdiği desteği de göz önünde bulunduracağım. Kastamonu Üniversitesi’nin başarısı sadece yönetimin değil, şehrin tüm paydaşlarının sorumluluğundadır. Bir üniversitenin gerçek potansiyeline ulaşabilmesi için içinde bulunduğu toplumla ortak bir hedef doğrultusunda çalışması gerekir. Bir üniversitenin ‘karnesini’ çıkarıp notlamak ne kadar anlamlıysa, bu karnede şehrin ve iş dünyasının payını görmek de bir o kadar önemlidir.
Önümüzdeki haftalarda bu köşede, Kastamonu Üniversitesi’ni tüm yönleriyle inceleyeceğim; üstünlüklerini, zayıflıklarını ve hangi alanlarda neler yapılabileceğini ele alacağım. Üzümü yemek istiyorsak, bağcıyı dövmek yerine topyekûn kalkınmaya katkıda bulunmalıyız. Bu arada tek taraflı karne çıkarmak yerine paydaşların birbirlerinin karnelerine bakmalarının daha doğru bir yaklaşım olacağı dilekleriyle…………..